Ads 468x60px

“Eğer bir millet, iktidarda bulunan kişilerin alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet, bir gün vatanını da yitirmeye mahkumdur..! ”
(Niccolo Machiavelli)

0 Albay Stauffenberg Kimdir

Bu Sayfanın Çıktısını Al counter
Operasyon Valkyrie filminde izlediğimiz Adolf Hitler'e yapılan suikast girişiminde başrolü oynayan Subaydır. Claus von Stauffenberg (Tam adı: Claus Philipp Maria Schenk Graf von Stauffenberg, d. 15 Kasım 1907; Jettingen, Württemberg - ö. 21 Temmuz 1944; Bendlerblock, Berlin), Nazi Almanyası'nın kurmay subayı (Albay). 20 Temmuz suikast girişimi'nin baş mimarlarındandır. Erich Hoepner komutasındaki 1. Hafif Tümeni (sonraki 6. Panzer Tümeni)ne atanmış ve Eylül 1938'de Südet Bölgesine girmiş ve konuşlandırılmıştır. 6. Panzer Tümeni ile Polonya Seferi'ne katıldıktan sonra amcası Nikolaus von Üxküll-Gyllenband'ın daveti üzerine Ludwig Beck liderliğindeki Nazi karşıtı hareketine katılmıştır. Fransa Seferi ve Barbarossa Harekâtı'na katılarak Birinci Sınıf Demir Haç Madalyasını almıştır. Moskova Muharebesi öncesinde Aralık 1941'de OKH Harekât Şubesine tayin edilerek Almanya'ya dönmüştür. 1 Ocak 1943'te Yarbaylığa yükseltilmiş ve Mart ayında Kuzey Afrika Cephesi'nde Tunus'ta bulunan Hans-Jürgen von Arnim komutasındaki Afrika Ordular Grubu (Heeresgruppe Afrika)'na bağlı Friedrich von Broich komutasındaki 10. Panzer Tümeni'nin kurmay başkanlığına atanmıştır. Von Broich Tunus'un düşmeden önce Stauffenberg'i uçakla Almanya'ya göndereceğine söz vermiştir. Fakat 7 Nisan'da çekilme harekâtını komuta ederken Kraliyet Hava Kuvvetlerine bağlı bir uçağının konvoya saldırısına uğrayarak ağır yaralanmış ve sonuçta sol göz, sağ elinin bütün parmağı ve sol elinin dördüncü ve beşinci parmakları kaybetmiştir. Savaşın asıl amacının Sovyet Rusya'yı yıkmak olması gerektiğini savunuyordu. Ayrıca işgal edilen bölgelerdeki yerli halka ve Yahudilere karşı yapılan haksızlıkları ve zulmü yanlış buluyordu. Buna bir son vermek için darbe yapmak gerektiğini düşünüyordu. Hitler'in ölümüyle bütün bu vahşet ve sefilliğe bir son verebileceğini düşündü. Stauffenberg'in terfi etmesi ve Hitler'e yakınlaşması 1944 yılının Haziran ayının sonuna doğru Stauffenberg için çok önemli bir olay oldu. Stauffenberg kıdemli Albaylığa terfi etti ve Anayurt Ordusunun Başkanı Friedrich Fromm'un Kurmay Başkanlığına getirildi. Böylelikle hem Fromm'un adına Anayurt Ordusuna emir verecek duruma geçti hem de Hitler ile sık sık ve doğrudan görüşme olanağı buldu. Gerçekten de Hitler Yedek Ordu komutanı General Friedrich Fromm'u ya da yardımcısı Claus von Stauffenberg'i haftada iki kere karargahına çağırmaya ve Rusya'da azalan tümenleri için taze takviyeler istemeye başlamıştı. Stauffenberg bu görüşmelerden birine bomba koyabilir ve Hitler'ide öldürebilirdi. 7 Temmuz 1944 tarihinde Hellmuth Stieff'in giriştiği suikast başarısız olunca bizzat Hitler'i öldürmeye karar verdi. Soldan sağa: Stauffenberg, Tümamiral Karl-Jesko von Puttkamer, Havacı Orgenerali Karl-Heinrich Bodenschatz, Adolf Hitler ve Mareşal Wilhelm Keitel (Wolfsschanze, 15 Temmuz 1944) 20 Temmuz'de Doğu Prusya'nın Rastenburg (Bugün Polonya'da Kętrzyn, 1945-1950 arasında Rastembork adını taşıdı) kasabasındaki karargahında (Wolfsschanze) bulunan Hitler komutanlarıyla savaşın son durumu ile ilgili bir toplantı yapmak istedi. Stauffenberg de bu toplantıya gitmesi gereken kurmaylardandı. Bu yüzden suikast girişimini yapmak için bu günü uygun gördü. Hitler'e suikast girişimi Ana madde: 20 Temmuz suikast girişimi Planı: Toplantı odasına girince içinde İngiliz yapımı zaman ayarlı iki tane bomba bulunan çantasını Hitler'in yakınına koyacak, ardından anlaşmalı olduğu emireri onu telefondan arandığı bahanesiyle dışarı çağıracak, Stauffenberg de hazır bekler durumdaki uçağıyla doğrudan Berlin'e uçup Hitler'n öldüğünü ve yönetimin artık Wehrmacht'ta olduğunu bildiren bildirgeyi Alman halkına duyuracaktı. Stauffenberg'in bombasının patladığı an Stauffenberg toplantının yapıldığı salona girdi. Toplantıda üç silahlı kuvvetten 18 subay bulunuyordu. İçerideki masanın çevresinde SS'ler ayakta bekliyorlardı. Hermann Göring ve Heinrich Himmler toplantıda yoktu. Hitler elindeki büyüteçle oynuyor, o sırada önünde serili haritalardaki ufak yazıları okumak için büyüteç kullanıyordu ve iki steno'da not tutuyordu. Feldmareşal Wilhelm Keitel Albay von Stauffenberg'in neden geldiğini Hitler'e bildirdi. Hitler, bir gözü bantla kapatılmış olan tek kollu Stauffenberg'e baktı, kendisini hafifçe selamladı ve Stauffenberg'in hazırlamış olduğu raporunu dinlemeden önce General Heusinger'le işini bitirmek istediğini söyledi. Stauffenberg General Günther Korten ve Albay Heinz Brandt'ın arasına geçip masaya oturdu. Hitler'den bir buçuk metre ötede bulunuyordu. İçinde bomba bulunan çantasını yere koydu. İleri doğru sürdü. Meşe ağacından yapılmış olan kalın masa ayağının iç kenarına dayadı. Çanta Hitler'in ayaklarından iki metre uzaktaydı. O sırada saat 12.37 idi. General Heusinger konuşmasına devam ediyor, masanın üzerindeki kocaman durum haritasında adı geçen yerleri gösteriyordu. Hitler'le subaylar da haritanın üzerine eğilmişler, bakıyorlardı. O sırada Stauffenberg'in dışarıya çıktığının kimse farkına varamadı. Çıktığını yalnızca Albay Brandt gördü. Brandt o sırada generalin anlattıklarını dinlemekteydi. Bir ara haritayı daha iyi görebilmek için masanın üzerine eğildi, ayağı Stauffenberg'in çantasına takıldı. Ayağıyla çantayı bir kenara itmeye çalıştı. Sonra bir eliyle uzandı ve çantayı ağır masa ayağının öteki tarafına kaldırıp koydu. Şimdi bombayla Hitler arasında kalın bir ayak vardı. Hitler'in hayatını belki de, görünüşte çok önemsiz olan bu hareket kurtarmıştır. General Heusinger ise artık, günün kötü durumunu belirten raporunun sonuna gelmişti. Ruslar diyordu: Duna Nehri'nin batısından kuzeye doğru büyük kuvvetlerle ilerliyorlar. Şu anda öncü kuvvetleri Dunaburg'un güney doğusuna varmış bulunuyor. Eğer Peipus Gölü çevresindeki Ordu Grubumuz hemen geri çekilmeyecek olursa bir felaket... Cümlesi bitmedi. Bomba saat tam 12.45'te patladı. Fakat Hitler hâlâ yaşıyordu. Albay Brandt'ın bir bacağı kopmuştu fakat ertesi gün hastanede yaşamını yitirdi. Ölümünden sonra Hitler onu Tümgeneralliğe terfi ettirdi. Burada diğer bir ayrıntı; Stauffenberg'in başparmağını kaybetmiş olması, kendisine özel tasarlanan penselerle bombayı hazırlamaya imkânı olmasına rağmen Hitler'in toplantıyı 15 dakika öne alması ikinci bombayı hazırlamasına engel oldu. Bu Hitler'e yapılan 15. suikast girişimiydi ve sonuncusu oldu. Hitler birkaç hafif sıyrık ve geçici sağırlıkla bu suikast girişimini atlattı. Eğer hazırlayamadığı ikinci bombayı da çantasına koymuş olsaydı zincirleme etki nedeniyle ikinci bomba da ilk patlamadan etkilenerek patlayacak ve istenilen sonuca ulaşılacaktı. Yapılan araştırmalarda toplantının yapıldığı masanın kalın ayağının Hitler'i koruduğu tesbit edilmiştir. Stauffenberg, Hitler'in öldüğünü varsayarak Berlin'de yönetimin Wehrmacht'a geçtiğini beyan etti. Fakat propaganda bakanı Joseph Goebbels bunu duyunca Wolfsschanze'yi aramış ve "Großdeutschland" Alayını komuta eden Otto Ernst Remer ile Hitler'i bizzat telefonda görüştürerek onun yaşadığını kanıtlamış olmuştur. Hitler'in sesini duyan Remer, Goebbels'in emrine göre darbecileri bastırmaya karar vermiştir. İnfaz edilmesi Daha sonra Joseph Goebbels, Hitler'in hayatta olduğunu radyodan açıkladı ve, Hitler bizzat devlet radyosunda hayatta olduğuna dair konuşma yaptıktan sonra komplocular darbenin başarısız olduğunu fark etti. Komplocular, Bendlerstrasse'deki ofislerinde kısa süreli çarpışma sırasında Stauffenberg omzundan yaralandı. Stauffenberg ve yandaşları 21 Temmuz 1944 günü apar topar ofisinde tutuklandılar. Kendi hayatını kurtarmak için bir girişimde bulunan ortak-komplocu Generaloberst Friedrich Fromm, Bendlerblock Başkomutanlığında (Ordu Komutanlığı) doğaçlama bir mahkeme yaparak komplocuları ve elebaşlarını kınadı ve ölüme mahkum etti. Friedrich Fromm'un emriyle Bendlerblock'un iç avlusunda, derme çatma bir infaz mangası tarafından (21 Temmuz 1944) o gece saat 01:00 dan önce tüfekle vurularak idam edildiler. İnfaz sırasında bir kamyonun farları yanıktı. Stauffenberg'den sonra idam edilecek olan yaveri Teğmen von Haeften üçüncüydü. İnfaz sırası Stauffenberg'deydi ancak, Teğmen von Haeften Stauffenberg ile idam mangası arasına kendi geçti ve Stauffenberg'in yerine vuruldu. İdam edilirken Stauffenberg'in son sözleri Es lebe unser Heiliges Deutschland! (Yaşasın kutsal Almanya'mız!) diye bağırmak olmuştur. Fromm, Berlin'in Schöneberg semtinde yer alan Matthäus kilise bahçesinin mezarlığında Stauffenberg'in ve komplocuların üniformalı bir şekilde askeri onur ile hemen mezara gömülmesini emretti. Ertesi gün ise, SS tarafından Stauffenberg'in mezarı açılarak vücudu ile beraber madalya ve nişanları yakılmıştır. Stauffenberg'in ailesi ise çoktan ülkeden kaçmıştı.

0 yorum :

Yorum Gönder